Baysan Fırça
Klavuz Bant
Murat Özbey  (BAŞYAZAR)
Köşe Yazarı
Murat Özbey (BAŞYAZAR)
 

Sektörde Gördüklerim

        Sevgili okurlarım merhaba!      Bir önceki makalemizde “Müteşebbis miyiz, işletmeci miyiz, girişimci miyiz?” sorularını sektörümüz adına sorduk. Okurlarımız bu soruları kendilerine sorup, öz eleştiri yaptıklarına veya kendi muhasebelerini gözden geçirdiklerine inanıyorum.      Bunun üzerine eğer kendimizi hazır hissediyorsak, buyurun yola koyulalım. Malumunuz sezonun can alıcı günlerinde bir kapanma durumuyla yüzleştik. Bir önceki yazımızda dilimizin döndüğünce tavsiyelerde bulunduk. Her meslektaşımın bu süreci iyi değerlendirdiğine menfi veya müspet dersler çıkardığına inanıyorum.      Bendeniz bu süreçte naçizane dersler çıkardım. Bu yazımızda bunları siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Şu soruyu sordum kendime; (lakin sizlerin de aynı soruyu kendinize sormanızı istirham ediyorum.)      “Devlet dediğin babadır. Babalar bu teşbihi anladılar. Babanın görevleri nelerdir? Aile fertlerinden beklentileri nelerdir?”      Bir baba aileyi yedirir, doyurur, korur kollar, kısaca tüm hayati sorunlarını ve sorumluluklarını üstlenir. Aile fertlerine adaletli, hakkaniyetli ve merhametli davranır. Onların dertleri ile dertlenir, sevinç ve kederlerini paylaşır. Canı pahasına yaşam standartlarını yükseltmeye kendini programlar. Aç kalır, açıkta kalır, mağdur olur ama sorumluluğunda olan ailesini asla ele güne muhtaç etmez. Bu saydıklarımı namus telakki eder.      Baba (devlet) bunları yaparken, aile fertlerinden birtakım beklentileri olur. Bir baba mesela ailesinden vefa bekler, gelecek nankörlüğe dayanamaz. Eve geldiğinde bir güler yüz, bir hoş geldin ve önüne konacak bir tas sıcak çorbayı bekler.      O halde biz 25 bin sektör girişimcisi sektöre ne verdik ve ne bekleyelim? Biz kurumsallaştık mı? Bizler birlik olduk mu? STK’larla ne denli meşgul olduk veya STK’lara ne kadar destek olduk? Boş verin elimizi taşın altına koymayı, saçımızın telini taşın altına koyduk mu? Bizler sektör olarak tanınmak veya kâle alınmak için hiçbir somut adım attık mı? Günü kurtarma cahiliyetinden kurtulabildik mi? Yarınlarımıza kısa orta ve uzun vadeli planlarla bakabildik mi? Bizler bedeni çalıştırırken aynı zamanda kafayı çalıştırabildik mi?      Allah aşkına kendimizi kandırmayalım ve dürüstçe cevap verelim. Hangimiz bu devletten ne koparabilirimin tersine; bu devlete ne verebilirim diye düşündük?      Sosyal medyada, bir kayıtlı meslektaş muhabbeti aldı başını gidiyor. Vergi kaydından ziyade hangimiz yıkadığımız metraja uygun %18 KDV koyarak bunu da muhasebe kayıtlarımıza yansıttık?      Hangimiz her servis çıkarttığımızda; gelir makbuzlarımıza veya yazar kasalarımıza günlük cirolarımızı yansıttık? Vergi kaydı olan meslektaşlarım; hangimiz vergi levhalarımıza gerçek matrah ve gerçek karımızı yansıttık? Giderimiz gelirimizden çok olduğundan zarar gösteriyoruz dediğinizi duyar gibiyim. O halde hangimiz karlılık seviyesinde fiyat oluşturma medeni cesaretini ve özgüvenini gösterdik? Hangimiz mantıklı bir maliyet tablosu hazırladık ve gerçek bir maliyet çıkardık?     Maliyeye dürüst müyüz, sosyal güvenlik kurumuna dürüst müyüz, trafik denetlemeye dürüst müyüz, yerel yönetim kurallarına dürüst müyüz? Bizler esnaflık, müteşebbislik ve vatandaşlık ödevimize sadık mıyız? Bizler kendimize, işimize ve hedef kitlemize saygılı mıyız?     Şu ne yaman bir çelişki;     Bir taraftan nasıl olsa meslek olarak tanınmıyoruz, denetlenmiyoruz. Elimizden geldiğince kaçak, göçek, kayıt dışı, gayri meşru çalışalım. Sahipsiz, yaptırımsız, hukuksuz bir meslek olduğundan günü en iyi nasıl kurtarırsak kardır diyerek her türlü haksızlığı ya mubah göreceğiz ya da yapanları görmezden geleceğiz.  Bir taraftan da biz niye teşviklerden, muafiyetlerden, hibelerden, Kobi destek paketlerinden faydalanamıyoruz diye veryansın edeceğiz.   Babaya saygı hürmet,  Evlada sevgi merhamet, “Hak aramak için, haklı olmak elzemdir.” Saygı ve hürmetlerimi sunar, selametler dilerim. Halı Yıkama Postası Baş Yazar Murat Özbey    
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2021 - Pazartesi

Sektörde Gördüklerim

        Sevgili okurlarım merhaba!

     Bir önceki makalemizde “Müteşebbis miyiz, işletmeci miyiz, girişimci miyiz?” sorularını sektörümüz adına sorduk. Okurlarımız bu soruları kendilerine sorup, öz eleştiri yaptıklarına veya kendi muhasebelerini gözden geçirdiklerine inanıyorum.

     Bunun üzerine eğer kendimizi hazır hissediyorsak, buyurun yola koyulalım. Malumunuz sezonun can alıcı günlerinde bir kapanma durumuyla yüzleştik. Bir önceki yazımızda dilimizin döndüğünce tavsiyelerde bulunduk. Her meslektaşımın bu süreci iyi değerlendirdiğine menfi veya müspet dersler çıkardığına inanıyorum.

     Bendeniz bu süreçte naçizane dersler çıkardım. Bu yazımızda bunları siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Şu soruyu sordum kendime; (lakin sizlerin de aynı soruyu kendinize sormanızı istirham ediyorum.)

     “Devlet dediğin babadır. Babalar bu teşbihi anladılar. Babanın görevleri nelerdir? Aile fertlerinden beklentileri nelerdir?”

     Bir baba aileyi yedirir, doyurur, korur kollar, kısaca tüm hayati sorunlarını ve sorumluluklarını üstlenir. Aile fertlerine adaletli, hakkaniyetli ve merhametli davranır. Onların dertleri ile dertlenir, sevinç ve kederlerini paylaşır. Canı pahasına yaşam standartlarını yükseltmeye kendini programlar. Aç kalır, açıkta kalır, mağdur olur ama sorumluluğunda olan ailesini asla ele güne muhtaç etmez. Bu saydıklarımı namus telakki eder.

     Baba (devlet) bunları yaparken, aile fertlerinden birtakım beklentileri olur. Bir baba mesela ailesinden vefa bekler, gelecek nankörlüğe dayanamaz. Eve geldiğinde bir güler yüz, bir hoş geldin ve önüne konacak bir tas sıcak çorbayı bekler.

     O halde biz 25 bin sektör girişimcisi sektöre ne verdik ve ne bekleyelim? Biz kurumsallaştık mı? Bizler birlik olduk mu? STK’larla ne denli meşgul olduk veya STK’lara ne kadar destek olduk? Boş verin elimizi taşın altına koymayı, saçımızın telini taşın altına koyduk mu? Bizler sektör olarak tanınmak veya kâle alınmak için hiçbir somut adım attık mı? Günü kurtarma cahiliyetinden kurtulabildik mi? Yarınlarımıza kısa orta ve uzun vadeli planlarla bakabildik mi? Bizler bedeni çalıştırırken aynı zamanda kafayı çalıştırabildik mi?

     Allah aşkına kendimizi kandırmayalım ve dürüstçe cevap verelim. Hangimiz bu devletten ne koparabilirimin tersine; bu devlete ne verebilirim diye düşündük?

     Sosyal medyada, bir kayıtlı meslektaş muhabbeti aldı başını gidiyor. Vergi kaydından ziyade hangimiz yıkadığımız metraja uygun %18 KDV koyarak bunu da muhasebe kayıtlarımıza yansıttık?

     Hangimiz her servis çıkarttığımızda; gelir makbuzlarımıza veya yazar kasalarımıza günlük cirolarımızı yansıttık? Vergi kaydı olan meslektaşlarım; hangimiz vergi levhalarımıza gerçek matrah ve gerçek karımızı yansıttık? Giderimiz gelirimizden çok olduğundan zarar gösteriyoruz dediğinizi duyar gibiyim. O halde hangimiz karlılık seviyesinde fiyat oluşturma medeni cesaretini ve özgüvenini gösterdik? Hangimiz mantıklı bir maliyet tablosu hazırladık ve gerçek bir maliyet çıkardık?

    Maliyeye dürüst müyüz, sosyal güvenlik kurumuna dürüst müyüz, trafik denetlemeye dürüst müyüz, yerel yönetim kurallarına dürüst müyüz? Bizler esnaflık, müteşebbislik ve vatandaşlık ödevimize sadık mıyız? Bizler kendimize, işimize ve hedef kitlemize saygılı mıyız?

    Şu ne yaman bir çelişki;

    Bir taraftan nasıl olsa meslek olarak tanınmıyoruz, denetlenmiyoruz. Elimizden geldiğince kaçak, göçek, kayıt dışı, gayri meşru çalışalım. Sahipsiz, yaptırımsız, hukuksuz bir meslek olduğundan günü en iyi nasıl kurtarırsak kardır diyerek her türlü haksızlığı ya mubah göreceğiz ya da yapanları görmezden geleceğiz. 

Bir taraftan da biz niye teşviklerden, muafiyetlerden, hibelerden, Kobi destek paketlerinden faydalanamıyoruz diye veryansın edeceğiz.

  Babaya saygı hürmet,

 Evlada sevgi merhamet,

“Hak aramak için, haklı olmak elzemdir.”

Saygı ve hürmetlerimi sunar, selametler dilerim.

Halı Yıkama Postası

Baş Yazar

Murat Özbey

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haliyikamapostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yılmaz mutlu
(24.05.2021 14:36 - #207)
Çok doğru tespitler Murat başkanım, elinize yüreğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haliyikamapostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.